Trevor Eissler "Montessori Madness!"( Montessori Çılgınlığı ) kitabından esinlenerek yapılan bu video Her şeyi açıklayan bu gerçekle bizi hem sevindiren hem ümitsizliğe düşüren ifadelerle dolu.Montessori okullarını ve klasik okulları güzel bir dille karşılaştıran bu videoyu çevirdik.Çoğu zaman sistemin bir parçası olmaktan şikayet ettik ama anne olup bunları bile bile içinde olmak zorunda kalmaya lanet ettik.Umutlarımız var.Montessori felsefesini benimsesekte, yetiştiğimiz şartlar ve b ulunduğumuz ortamları da göz önünde bulundurarak takıntı halinde yaklaşmamızın daha doğru olacağını anladık.Ancak çocuklarımızın kendilerine daha öz güvenli, daha özgür, kendi kendine yetebilecek bireyler olabilmesi adına elimizden geleni yapmaktan da vazgeçmedik..Bir gün bu yanlış taa temelden düzelir umudu hep içimizde;Umarım okul öncesi eğitime gereken özen gösterilir;Montessori dediğimizde alaycı gözler,bu ne yapıyor gereksiz işler şeklindeki ifadelerden uzak evlatlarımızın büyüyeceği yarınlarımız olur...
Başka ne isterim ki....
Altta videoda bahsedilenler var okunmalı bence :)
3
çocuğumda Montessori okulunda okudular.Kısa zaman önce bir aile dostumuzun
zeki,aktif,meraklı ve parlak çocuğu da Montessori okulunda okumuş ancak
ailesinin iş hayatındaki aksaklıklar ve hayat şartları nedeniyle normal bir
okulda okumaya başlamıştı.Annesi her gün onu yeni okulun servis durağından
alırken,bir şeylerin gün ve gün değiştiğinin farkına vardı.Bunu şöyle ifade
etti: “ Onun gözlerindeki ışığın yavaş yavaş söndüğüne şahit oluyorum.İçindeki
öğrenme ateşi sanki sönüp gitti.”
Bütün bunları
söylerken çocuğun notlarından bahsetmiyordu.Daha çok öğretmen
kalitesinden,sınıf mevcutlarından,müfredat dışı etkinliklerden
şikayetçiydi.Artık çocuğun ülkemizin Çin ile nasıl rekabet edeceğinden ya da
gayrisafi milli hasılanın nasıl artabileceğinden bahsetmediğinin farkına
varmıştı.Çocuğun içindeki ateşin söndüğünden yakınıyordu.
Bana göre
içimizdeki öğrenme ve gelişme ateşini korumanın yolu, Montessori okulları ile
klasik okullar arasındaki temel farklılıkların farkına varma da yatıyor.
Klasik okullar,çocuğun öğrenmesi
için teşvik edilmesi gerektiğinden yanalar.Yıldızlar,5ler,Aferinler,gülen
yüzler falan filan…Eğer buna cevap vermezlerse bir cezalandırma mekanizması ile
yüz yüze gelmek zorunda kalırlar.Kötü notlar,müdürün odasına gitmek vs.
Montessori okullarında bunun tam
tersi savunulur.Çocuklar burada öğrenmeye zorlanamazlar.Çünkü çocukların doğası
zaten öğrenme üzerine kuruludur.Ana okulu çağına gelmemiş çocuklara bir bakın
her şeye dokunma ihtiyacı hissederler,alırlar,incelerler ve hatta tadına bakarlar..İşte
hayatlarının bu ilk sınıfında çocuklar yürümekten,yüzmekten,sayı
saymaktan,bisiklete binmekten,hikaye okumaktan,yalan söylemekten ve hatta
bazıları oturmadan önce ayağa kalkmayı öğrenirler.Bu enerjik başarılı ve
atılgan 6 yaş çocukları daha sonra sürekli
_ Hocam bundan not alacak mıyız?
Ya da
_ Hocam bu yazılıda çıkacak mı?
Diye saçma sapan sorular soran 12 yaş çocukları olup çıkıyorlar.
Çocukların 6 yaşında sahip
oldukları bu ateş kendiliğinden sönmüyor.Onun üzerine bir kova suyu biz
döküyoruz.
Montessori okulları ise kendi
kendine ,kendi hızında,işbirlikçi,eğlenceli,merak uyandırıcı öğrenme sağlayarak
bu ateşi körükler.Çocukların birbirine yakın düşünmesi değil,farklı
düşünmelerini sağlarlar.Bu okullarda anahtar kelime standartizasyon(basmakalıp)
değil,yenilikçiliktir. Montessori okulları bütün bunları not,ödev ya da yazılı
almadan gerçekleştirir.Nasıl mı? Varolan birçok nedenden 2 si şunlardır :
1. Karışık
yaş gruplarını içeren sınıflar.Montessori okullarında öğrenciler arasında 3 yaş
farkı vardır.Bunlar 3-6 yaş grubu,6-9 yaş grubu,9-12 yaş grubu ve 12-15 yaş
grubu.Aralarındaki bu yaş farkı yaşça büyük öğrencilerin lider konumuna
gelmesini sağlar.Küçük öğrencilerde kendilerinden yaşça büyük öğrencilerle
işbirliği yapabilme deneyimini kazanırlar.Öğretmen tahtanın önünde durup aynı
yaştaki öğrenciye aynı bilgiyi vermez,onun yerine sınıfta dolaşarak
öğrencilerle birlikte çalışır.Sınıfta bire bir ya da küçük gruplar
oluşturur.Farklı yaş sınıflarında bir öğrenci toplama işlemini
öğrenirken,yanındaki öğrenci çarpma işlemi ile meşgul olabilir.Her bir öğrenci
daha önce ne öğrendiğini ve ileride ne öğreneceği bilincine sahip olmakla
kalmaz aynı zamanda ne öğrendiklerinin nasıl öğrendiklerinin ve bütün bu
öğrendiklerinin ne işe yarayacağı konusunda da bilgi sahibi olurlar.
2. Öğrenme
kavramına genel bir bilinç oluşturan bu çocuklar kendi öğrenme süreçlerini
sahiplenirler.Bunu da doğal öğrenme isteklerini güdüleyerek sağlarlar.Buda bizi
2.sebebimize yönlendirir.
Montessori okulları demiri
tavında döverler.Öğrencinin bir konu üzerine ilgisi sıcakken onu öğrenmesine
izin verirler.
Bir
keresinde bir montessori okulu öğretmeni bana ilginç bir olay anlatmıştı.8
yaşında virgüllü bölmeyle ilgilenen bir kız çocuğu,öğretmeni birkaç örnek
gösterdikten sonra,çocuğun kendi bölme işlemlerini çözdüğünü görmüş.Fakat bölme
işlemini bitirdikten sonra bölünen rakama bir basama daha ekleyip bölme
işlemine devam ediyormuş.Önce onlar,yüzler,binler,on
binler,yüzbinler,milyarlar,trilyonlar…Çocuk bölme işlemini yaparken sayfanın
altına vardığında öğretmeni daha çok sayfa getirerek yaptığı bölme işlemine
devam etmesini sağlamış.Aradan saatler geçtikten sonra ortadan birbirine
bantlanmış o kadar kağıt varmış ki öğretmeni ilk kağıdı tavana astığında son
kağıt yere değiyormuş.
Montessori
öğrencileri ilgi alanlarının peşinde koşarlar.Kendi arzuları onları nereye ne
kadar hızlı götürürlerse oraya giderler,diğer öğrencilerin ne öğrendikleri
onları ilgilendirmez.Bu yukarıda bahsettiğimiz çocuğun ileri de hesaplama ile
ilgili herhangi bir öğrenme sorunu yaşayabileceğini hayal edebiliyor musunuz?
Bu kız o konudaki öğrenme olayını çoktan bitirmiştir.Annesi onu okuldan alırken
çocuğun gözündeki ışığı hayal edebiliyor musunuz? Bence Montessori metodu çocuk
eğitimindeki bağımsızlığı,sorumluluğu,öz disiplini,liderliği,insiyatif
kullanmayı,entelektüelliği ve yaşam boyu öğrenmeyi eğlenceli ve etkili şekilde
öğreten karşılaştığım en iyi okul sistemidir.
Bütün
bu söylediklerimi kendi gözleriniz ile görmeniz için bir montessori sınıfını
ziyaret etmenizi şiddetle tavsiye ederim.Sınıfta 30 dakika bir köşede
oturun,çocukların gözlerindeki ışığa bir bakın.Ne demek istediğimi
anlayacaksınız. ;)
Hazırlayanlar: Bahar Şengül Haznedar
Olcay Burcu Akkuş
Özlem Büyükispir
Bu eğitime gönül vermiş biz annelerin çocukları ile yaptığı etkinlik sayfamıza göz atmanızı rica ederiz. MONTESSORİ İLE ÖĞRENİYORUM
Olcay Burcu Akkuş
Özlem Büyükispir
Bu eğitime gönül vermiş biz annelerin çocukları ile yaptığı etkinlik sayfamıza göz atmanızı rica ederiz. MONTESSORİ İLE ÖĞRENİYORUM
"Ah ah" diyorum bir tek Baharcım..
YanıtlaSilDeğil mi ? :(
Sil